Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (biriyle biri/bir şey) arasında aracılık yapmak | intercede (for someone) (with someone or something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | biriyle/bir şeyle (biri/bir şey) arasında aracılık yapmak | intercede with (someone or something) v. |